Mülakat süreci
- Küçük ve orta ölçekli şirketlerde, yazılı başvurunuza (motivasyon mektubu ve CV) dayanarak sizi bir mülakata davet edeceklerdir. Ortalama olarak mülakattan sonra bir ya da iki hafta içinde pozisyona kabul edilip edilmediğiniz bildirilir.
- Daha büyük şirketlerin genellikle insan kaynakları yönetimi için daha ayrıntılı kaynak bulma ihtiyaçları vardır, bu nedenle seçim süreci genellikle en az iki görüşme ile biraz daha uzun olacaktır. Genellikle iş için diğer adaylarla doğrudan rekabet ettiğiniz bir değerlendirme merkezinde ilk görüşmeye davet edileceksiniz. İlk turu tamamlarsanız, genellikle İK yöneticisi ile daha kişisel bir mülakat için davet alırsınız. Doğrudan amirinizle kısa bir mülakat ya aynı gün ya da üçüncü bir mülakat sırasında gerçekleşecektir. Seçim sürecini başarıyla tamamladıysanız, boş pozisyonun aciliyetine bağlı olarak birkaç gün veya birkaç hafta içinde işi alıp almadığınız konusunda bilgilendirileceksiniz.
Get prepared!
- Bilgi toplayın (şirketi tanıyın, görüşmeciyi tanıyın, yeri tanıyın)
- Rotayı belirleyin
- Mülakata hazırlanın
- Dikkatli olun ve doğru kıyafeti seçin
Mülakat Rehberi
- Mülakatın başlangıcı, dil becerilerinizi sergilemek için mükemmel bir zamandır. Gerektiğinde, başka dilleri konuşmaktan çekinmeyin. Örneğin "Aangename kennismaking" (Hollandaca "Tanıştığımıza memnun oldum") diyerek başlayabilirsiniz. Belçika, özellikle Flaman bölgesi, diller konusunda çok hassas olduğu için bu kesinlikle takdir edilecektir.
- Çok önemli ancak genellikle unutulan bir ilke, cevaplarınızı her zaman mümkün olduğunca konu ile alakalı tutmaktır. Asla uzun ve sonu gelmeyen cevaplar vermeyin! Sorulan soruyu gerçekten dinleyin ve konuya uygun cevaplar verin.
- Mülakatınız sırasında şirket normalde sormaması gereken bazı sorular sorabilir. Örneğin, hamile olup olmadığınızı veya aile planlarınız olup olmadığını öğrenmek isteyebilir veya kişisel sağlığınızla ilgili bir soru sorabilirler. Hassas bir özel soruya cevap vermek istemediğinizi düşünüyorsanız, bu konuda konuşmaktan rahatsız olduğunuzu belirtebilir ve/veya bunun işle nasıl bir ilgisi olduğunu sorabilirsiniz. Bundan sonra bu konuları tartışmaya açan bir şirkette çalışmak isteyip istemediğinize karar vermek size kalmıştır.
- Özgeçmişinizde bir boşluk varsa, ki bu yeni bir ülkeye geldiğinizde oldukça normaldir, işe alım uzmanının size bunu sormasını bekleyebilirsiniz. Yapılacak en iyi şey dürüst olmak ve karşılaşmış olabileceğiniz zorlukları açıklamaktır, diplomanızın tanınması, çalışma izni almak, yeni bir dil öğrenmek gibi...
- Diğer şirketlere başka işler için de başvurduysanız, bunu açıkça söyleyebilirsiniz, çünkü bu gerçektir ve ilgilendiğiniz iş türlerini gösterir. İstediğiniz ve başvurduğunuz tek iş buysa, bunu da söyleyebilir, böylece motivasyonunuzu bir kez daha vurgulayabilirsiniz.
- İşverenler genellikle başka sorunuz olup olmadığını sorarak mülakatı sonlandırırlar. Soru sormaktan asla çekinmeyin, çünkü bu soru-cevap bölümü şirket hakkında faydalı bilgiler toplamak için eşsiz bir fırsattır. Bu, şirkete olan ilginizi göstermek için ekstra bir şanstır. İşin ne tür projeler getireceğini, görüşmecinin şirket için ne kadar süredir çalıştığını, bir işveren olarak çalışanlarında en çok neyi takdir ettiklerini sorabilirsiniz.... Önceden 4/5 soru hazırlayın, böylece her zaman soracak bir şeyleriniz olur.
- Ve iş başvurularının iki yönlü bir durum olduğunu unutmayın - siz işi istiyorsunuz ama şirket de bir çalışan istiyor. Dolayısıyla sorularınızı sorma hakkına da sahipsiniz. Özel bir talebiniz olmasa bile, onlardan ne zaman tekrar haber alabileceğinizi mutlaka sorun. (Böylece her gün telefonun çalmasını beklemezsiniz!)
- En yaygın vedalaşma şekli, sıkı ve dostça bir el sıkışma ile bitirmek ve zaman ayırdıkları için teşekkür etmektir.
- Bir hafta içinde kararlarını size bildirmezlerse panik yapmayın! Söz verilen tarih geçtikten sonra şirketi arayabilir veya e-posta gönderebilirsiniz.